8.TEMA Bilim Ve Teknoloji: 7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı 226-227-228-229-230-231-232-233-234-235. Sayfa Cevapları Dörtel Yayınları
1. Uçmak nasıl bir duygudur? Beyin fırtınası yapınız.
Cevap: Uçmak heyecan verici, özgür hissettiren bir duygudur.
2. Martıların en belirgin özellikleri nelerdir?
Cevap: Martıların en belirgin özelliği perdeli ayakları ve uzun bacaklarıdır. kanat çırpma hareketi ile türleri arasında iletişim kurarlar.
3. Yardım almadan başarılı olduğunuz bir işin sonunda neler hissettiniz? Anlatınız.
Cevap: Yardım almadan başarılı olduğum bir işim sonunda özgüvenli, mutlu ve büyümüş hissettim.
Okuduğunuz metinde geçen anahtar kelimeleri kavram ağacına yazınız. Sonra bu kelimelerin metinde geçtiği cümle içinde kazandığı anlamı belirleyip yazınız.
Cevap:
Yukarıdaki kelimelerin anlamlarını yazınız.
Mutluluk: Sevinç duymak.
Özgür: Kendi istek ve iradene göre hareket etmek.
Hedef: Başarılmak istenen amaç.
Martı: Perdeli ayakları olan, uzun gagalı, uzun bacaklı kuş.
Uçmak: Ayakların yerden kesilerek havalanmak.
Beceri: Yetenek.
Farklılık: Kimsede olmayan özelliklere sahip olmak.
Başarı: İstenilen amaca ulaşmak.
Okuduğunuz metne hangi başlıkları uygun görürsünüz? Yazınız.
Cevap:
Okuduğunuz metnin içeriğine yönelik sorular hazırlayınız. Hazırladığınız soruları sınıfta arkadaşlarınızla cevaplayınız.
Soru 1: Bir martının saatte ulaşabileceği hız ne kadardır?
Cevap: 214 mil’dir.
Soru 2: Martılar nasıl kuşlardır?
Cevap: Deniz kenarlarında, balıkçı teknelerinin etrafında karınlarını doyurmak için uçan kuşlardır.
Soru 3: Martı Jonathan Livingston’ın amacı nedir?
Cevap: Martının amacı kalıplarının dışına çıkmak, uçmaktır.
Soru 4: Martı tek başına kaldığında neler öğrenmiş?
Cevap: Havada daireler çizmeyi, takla atmayı, yavaşça dönmeyi ve ters dönüşü öğrenmiş.
Okuduğunuz metnin konusunu, ana fikrini ve yardımcı fikirlerini yazınız.
Metnin Konusu: Jonathan Livingston’un yaşadığı olaylar.
Ana fikri: Bir hedefe sahip olarak gerçek mutluluğu bulabileceğimiz.
Yardımcı fikirler:
Okuduğunuz metnin hikâye unsurlarını (olay örgüsü, mekân, zaman, şahıs ve varlık kadrosu) belirleyip yazınız.
Olay örgüsü: Martı Jonathan Livingston’un sıradanlıktan çıkmak istemesi ve başından geçenler.
Mekan ile ilgili özellikler: Deniz kenarı, deniz ve gökyüzü.
Zaman ile ilgili bilgiler: Gece vakti ve güneş doğduktan sonra.
Şahıs ve varlık kadrosu: Martılar ve martı Jonathan Livingston.
Okuduğunuz metnin içeriğini yorumlayınız.
Yazarın olaylara bakış açısı yönünden: Yazar, mesajlarını Jonathan Livingston ile vermektedir.
Metindeki öznel ve nesnel yaklaşımlar yönünden: Nesnel yargılara martıların hayatı anlatılırken, öznel yaklaşımları martı Jonathan aracılığı ile anlatmıştır.
Örnek ve ayrıntılar yönünden: Örneklendirme için Jonathan’ın kişilik özellikleri verilirken ayrıntılara Jonathan’ın zihninden geçenler ve aşamaları anlatılırken değinilmiştir.
Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki parçada hangi anlatım biçimlerinden ve düşünceyi geliştirme yollarından yararlanılmıştır? Yazınız.
Okuduğunuz metinde hangi söz sanatlarından (kişileştirme, konuşturma, tezat, mübalağa) yararlanılmıştır? Metinden örnekler vererek yazınız.
Mübalağa: Rüzgar başının üstünde bir canavar gibi uğulduyordu.
Tezat: Bu tür sözleri ancak sıradanlığı onaylayan martılar verir. Farklı olmayı öğrenmiş birinin ise böyle sözler vermeye ihtiyacı yoktur.
Konuşturma: ”İşte yanıt bu! Of be ne aptalım. İhtiyacım olan tek şey, ufacık kanatlar. Yapmam gereken, kanatlarımı gövdeme yapıştırmak ve sadece kanat uçlarımla uçmak. Kısa kanatlar!”
Kişileştirme: Sürü içinde sıradan bir martı olmaya karar vermek, kendini daha iyi hissetmesine neden olmuştu. Artık onu öğrenmeye iten gücü umursamayacak, doğasına meydan okumayacak ve dolayısıyla başarısızlığa uğramaktan korkmayacaktı.
a. Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki cümlelerde geçen fiilleri yapı yönünden (basit, türemiş, birleşik) inceleyiniz. Tespitlerinizi altlarına yazınız.
Cevap:
Martılar karanlıkta uçamaz.
→ Uçamaz: Birleşik fiil
Kontrollü bir uçuşta saatte yüz kırk mil hız yapmıştı.
→ Yapmıştı: Basit fiil
Biraz önce alınan karar unutulmuş, rüzgârla birlikte hızla savrulup gitmişti. Verdiği sözden
→ Gitmişti: Basit fiil, Savrulup gitmişti: Birleşik fiil
dönmek onu yine kendisi yapmıştı ve kendisini hiç de suçlu hissetmiyordu.
→ Yapmıştı: Basit fiil, Hissetmiyordu: Birleşik fiil
O, gözlerini kapatmaktan başka bir şey yapamadı.
→ Yapamadı: Birleşik fiil
Martı sürüsünün tam ortasına dalıverdi.
→ Dalıverdi: Birleşik fiil
b. Aşağıdaki cümlelerde geçen zarfları tespit ediniz. Bu zarfların cümlenin anlamına nasıl etki ettiklerini açıklayınız.
Cevap:
O, korkuyu yenmenin gururuyla, haz alarak yaşıyordu.
→ Haz alarak: Durum anlamı.
Dimdik aşağı doğru, saatte iki yüz kırk mil hızla uçuyordu.
→ Dimdik: Durum anlamı, Saatte iki yüz kırk mil hızla: Durum anlamı.
Jonathan, günbatımına kadar sürekli uçtu.
→ Günbatımına kadar: Zaman anlamı, Sürekli: Durum anlamı
Yorgunluktan perişan bir hâldeydi ama yine de bir takla atarak inişe geçti ve bir tüy gibi süzülerek
keyifle kumsala indi.
→ Yorgunluktan: Sebep anlamı, Bir takla atarak: Durum anlamı, Yine: Yineleme anlamı, Bir tüy gibi süzülerek: Durum anlamı.
Martı sürüsünün tam ortasına hızlıca dalıverdi.
→ Hızlıca: Durum anlamı
Tek başınıza karar verip, araştırıp uyguladığınız ve başarılı olduğunuz bir konuyu, projeyi, buluşu anlatan, tanıtan yazı yazınız. Yazınıza bir başlık koymayı unutmayınız.
Cevap: Yürüme engelli ve görme engelli bireylerin toplu taşımaları rahatça kullanmaları için asansörlü bir merdiven projem var. Bu merdiven sesli bir merdiven ve araç durunca dışarı doğru açılarak bir rampa oluşturmakta. Tekerlekli sandalyeli bireylerin tek başına bile binebilecekleri bir tasarımdır.
Günlük hayatınızda hangi teknolojik ürünleri kullanıyorsunuz? Listeleyiniz.
Cevap: Günlük hayatımda bilgisayar, tablet, telefon, televizyon, bulaşık makinesi gibi aletleri kullanırım.
Bisiklet sürmeyi seviyor musunuz? Bisiklete binince neler hissediyorsunuz? Konuşmak için hazırlık yapınız.
Cevap: Bisiklet sürmeyi çok seviyorum. Bisiklete binince kendimi özgür ve mutlu hissediyorum.
Teknolojik bir ürünün tarihî gelişimini araştırınız.
Cevap: Televizyon ilk 1923 yılında, Birleşik Krallık’ın Hastings kasabasında Logie Baird tarafından icat edilmiş ve ilk görüntü ise 1926 yılında yayımlanmıştır.