Parka gittiğim zaman en çok kaydıraktan kaymak bana keyif alırım. Kaydıraktan kayarken sınırlarımı zorladığımı hisseder, normal şartlarda yapmaktan korktuğum bir eylemi gerçekleştirme imkanı bulurum.
Kayarken kontrolün tam olarak bende olmaması beni biraz ürkütür. Fakat bir bilinmeyene karşı mücadele etmek fikri ve çabası beni güçlendirir ve korkularımla yüzleşmemi sağlayarak istersem korkularımı yok edebileceğim düşüncesini fikirlerimde hakim kılar. Kaydırağın kıvrımlarında, sağa sola dönme hareketlerini senkronize olarak yapabildiğim zaman, kendimi akışa bıraktığımı hissettiğim an, sanki bir şekilde hayatın bana doğru yolu göstereceği ve kendimi akışa bırakmam gerektiği hissini bana verir. Bazen doğruyu bulabilmek için kendimizi sıkmak yerine akışa bırakmamız çok daha etkili olabilir.
Parka gittiğim zaman eğer sıra yoksa salıncaktan hiç inmem. Sallanmaktan çok hoşlanırım. Onun dışında arkadaşlarımla birlikte kaydıraktan kaymayı da çok severim.