Bir kişi tarafından bizlere emanet edilmekte olan eşyaya, unsura ya da kişiye gerektiği gibi davranmayarak zarar vermektir. İnsanların güvenerek emanet ettiği ve bıraktığı emanete ihanet etmek o şeyin biz tarafından zarar uğratılmasıdır. Maddi ve manevi olarak fark etmeksizin o şeyi korumayıp emanet edildiği haliyle teslim etmemektir.
Muhafaza edilmesi ve zarara uğratılmaması amacıyla bir kişiye verilmekte olan bu emanetin ihanete uğratılması da oldukça kötü bir davranıştır. Bu konuda en önemli örneklerden olan peygamber emanetlere ihanet etmez ve koruması için bırakılan emanete sahip çıkarlardı. Bu nedenle de emanete ihanet edilmesi doğru bir davranış biçimi olmayıp her kim bize emanet bırakmışsa ona düzgün şekilde sahip çıkmalıyız.
Son derece güvenilir ve de dürüst olan Peygamberlerin hiçbir şekilde bir emanete zarar vermesi düşünülememektedir. Bunun tam aksine Peygamberler kendilerine emanet edilen her şeye dürüstçe ve ahlaklı şekilde davranmışlardır. Oldukça ahlaklı ve de güvenilir yapıları gereğince de emanete ihanet etmek onların fıtratında yoktur. Peygamberlere emanet edilen her şey onlara bırakıldığı gibi geri teslim alınabilmekteydi.
Birine bir şey emanet etmek o kişiye olan güvenin somut olarak göstergesidir. Bu durumun da en önemli temsilcilerinden olan Peygamberlerdir. Onlar asla emanete zarar verecek, güvenleri boşa çıkaracak ya da haince davranacak davranışlarda bulunmamışlardır. Her şeyi olması gerektiği gibi koruyup kollayarak muhafaza edip zamanı geldiğinden sahibine teslim etmişlerdir.